Bir müzik devi
olan Georg Friedrich Händel kendi çalışmalarının tanıtım ve sunum işlerini de
kendisi yapan kısacası menajeri de kendisi olan ilk besteci olarak tarih
sayfalarında yer almıştır.
Händel 1685 yılında Halle an der Saale’de doğdu. Babası 62 yaşında bir hekim annesi 33 yaşında eski bir rahibin kızıydı. Müzik eğitimini Halle ve Hamburg’da alan Händel’in annesi ve anneannesinde serebrovasküler hastalık mevcuttu. Annesi 79 yaşında ölen Händel, ölmeden önceki ziyaretinde annesinin sağ tarafının ve dilinin felçli olduğunu belirtmiştir. Aynı şekilde anneannesinin de inme neticesinde hayatını kaybettiği bilinmektedir.

Hastalıkları
Yaşamı ve hastalıkları çeşitli söylentilerle ve çelişkilerle doludur. Händel’in patografisini yazan çeşitli uzmanlar onun siklotimi veya mani gibi psikiyatrik bir hastalıktan veya artrit gibi romatolojik bir sorundan muzdarip olduğunu düşünmüşlerdir. Son yıllarda bazı uzmanlar ise Händel’in tekrarlayan palsilerini iskemik inme sekellerine bağlamışlardır. Händel yaşamının son yıllarında görme kaybından muzdaripti, bu durumu yaşadığı çağda katarakta bağlanmıştı. Geçirdiği 3 operasyon bu sorununa çare olmamıştı. Händel’in palsileri ve görme problemleri göz önüne alındığında en olası ayırıcı tanısının serebrovasküler hastalık olacağını belirtiyor Almanya Mannheim’deki Heidelberg Üniversitesi Nöroloji Kliniğinden Dr. H. Bäzner ve M. Hennerici.
Händel zeki ve
iyi eğitimli biri olarak tanımlanmaktadır. Saksoniyan aksanında Almanca konuşup
yazmasının dışında, İngilizce, Fransızca ve İtalyanca da biliyordu. Oldukça
yakışıklı bir genç adam olarak adı aristokrat çevredeki genç hanımlarla
ilişkili olarak çok sık anılmıştır.
Sir Thomas
Hudson tarafından 1749 yılında yapılan portresinde Händel şişman biri olarak
görülmektedir.
O yıllarda ünlü
bestecinin çok fazla yiyecek ve içecek tükettiği bilinmektedir. Karakter yapısı
olarak Händel kolay sinirlenen, öfkesini kontrol etmekte zorlanan biri olarak
biliniyordu. Özellikle orkestra şefi ve konser müdürü olarak çalıştığı
dönemlerde bu kişilik yapısı ile ün yapmıştı. Bazı kayıtlarda sahne üzerinde
bile öfke patlamaları yaşayarak küfür ettiği ve bağırıp çağırdığı
belirtilmektedir. İtalyan şarkıcı Ms. Cuzzoni bir keresinde Händel’in “falsa
immagine” isimli bir aryasını söylemeyi reddedince Händel’in kendisine
“Hanımefendi sizin gerçek bir şeytan olduğunuzu gayet iyi biliyorum ama şimdi
size kendimin şeytanların şefi Beelzebub olduğumu gösteririm” diyerek kadını
kucaklayıp pencereden aşağı atmakla tehdit ettiği yazılmıştır.
Händel’in uzun
süren hastalık dönemleri o döneme ait pek çok kayıtta yer almaktadır. Bu
kayıtlara göre Händel’in 1737, 1743 ve 1745’te inme atakları geçirmiş olması
muhtemeldir. Görme problemleri ise 1751 yılından itibaren başlamıştır. Dr. Bäzner
“Georg
Friedrich Händel’s Strokes[1]” isimli
makalesinde Händel’in palsilerinin ayırıcı tanısında laküner inmenin göz ardı edilmemesine
vurgu yapmaktadır. Bu varsayımını ünlü bestecinin hastalıklarının fonksiyonel
olarak neredeyse tam bir iyileşmeyle neticelenmesine ve uzun semptomsuz
dönemlerin ardından gelen rekürrensler ile seyretmesine dayandırmaktadır. Söz
konusu makalede yazarlar Händel’in hayatını ve patofizyolojik bulguları
özetlemektedirler. Buna göre Händel sistemik hipertansiyon, sigara, büyük
olasılıkla hiperlipidemi gibi risk faktörlerini taşımaktadır. Ünlü besteci sağ
tarafını tekrarlayan şekilde tutan palsiler, konuşma güçlüğü, dizartri-beceriksiz
el sendromunun bir bileşeni olarak dizarti ve embolik orta serebral arter
inmesinin sonucu olarak ortaya çıkan ve çoğunlukla konfüzyon olarak yorumlanmış
disfaziden muzdariptir. Yazarlara göre Händel’de sol hemisferde tekrarlayan
embolilere yol açan şiddetli karotis arter stenozu bulunması olasılığı da
yüksektir. Händel’in sol gözünü etkileyen ve görme kaybına neden olan durumun
da sol karotis arter stenozu kaynaklı sol retina embolilerinden oluşmuş olması
muhtemeldir.
Händel yaşadığı
dönemde üne kavuşmuş olan bir sanatçıdır ve günümüzde besteleri çalınıp
söylenmekte ve adı yaşatılmaktadır. Müzik tarihinin ironilerinden birisi de
Händel’in de Bach’ın da ileriki yaşlarında görme duyusunu yitirmeleri, aynı göz
doktoru (John Taylor) tarafından ameliyat edilmeleridir. Bach, bu ameliyatta
kullanılan kirli araçlar nedeniyle sepsisten ölmüştür. Händel’in ise ameliyatları
başarılı sonuçlar vermemiş, sonuçta görme duyusunu tamamen kaybetmiştir. Ancak
şimdi geriye baktığımızda Händel’in görme kaybının gözlerinden kaynaklanmamış
olması daha muhtemeldir. Händel 1759’da öldüğünde görkemli bir cenaze töreni
düzenlenmiştir. Mezarı Westminster Abbey'dedir.
Händel, müzik
tarihine vokal eserleriyle geçmişse de başta “Su Müziği” olmak üzere çok sayıda
orkestra müziği eseri ile çalgı müziğine de büyük katkıları vardır. İngiltere’de
yaşamış olan Alman besteci Händel, İtalyan tarzı ile Fransız usülünü
birleştirerek operalarında kendine has bir tarz oluşturmuştur. Handel’in yarattığı
bu tarz her ne kadar dönemsel etkiler taşıyorsa da dönemin diğer bestecilerinin
ulaşamadığı bir seviyededir.
1784 yılında Westminster
Abbey’deki Händel’i anma töreni haberi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder